22.7.08

Denek...

Hergün absürt, abesle iştigal bir dünya olay yaşayınca, bunlar seriye bağlayınca, cinnet müsteali olunca, dilimin kemiği olmayınca, insanların kulakları hep açık olunca... anlatıyorum da anlatıyorum...

İnanamıyor kimisi... Kimisi alışıyor, ertesi gün yine bekliyor başka bir hikaye... Kimisi de ısrarla bunları not al, kitap yap, sitcom yap diyor.

Ama hem my earl, ya da how i met your mother tadında şeyler bekliyorlar ya da Gülse Birsel ağzıyla çok ciddiyim, hala ciddiyim, yolculuk nereye hemşerim gibi birşeyler bekliyorlar. En azından deneme olarak yaz diyorlar.

Olabilir aslında. Denemelerimi daha steril bir ortama taşıyabilirsem, labirente koyduğum peynir küflü olmasa mesela, deneğimin bozuk gözlerine bir gözlük alsam önünü görebilse...

Labirent gerçekten labirent olsa mesela... Labirent süsü verilmiş çıkmaz sokak olmasa mesela.

İşte benim hayatım derken korkmasam mesela... Kendimi bahtsız bedeviden çok bedeviye tamah etmek zorunda kalan kutup ayısı gibi hissetmesem mesela...

Ben ben olabilsem mesela... bedevi miyim, kutup ayısı mıyım ben diye kendimi kaybetmesem mesela...

Bir gün yazacağım herşeyi... Ama herşeyi...

Şuan deniyorum herşeyi... Ama herşeyi...

Fakat... Ne yazık ki... Deneylerimin yorgun deneği benim... Tüm hikayelerimdeki mal benim...

1 yorum:

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı