9.8.08

II

Umursamanın, umursanmamanın umrunda olan uçurumlarıma davetlisin bu gece. Yok oluşa doğru sürükleniyoruz birlikte; umut yok, acele yok. Yavaş yavaş silinip silinip gitmek tek istediğimiz bu yaşamdan. Sen de korkuyorsun sevgilerinden insanların, sen de uzak dursunlar -ama içinde olsunlar- istiyorsun. Aslında, sen de nefret ediyorsun kendinden. Evet, seni seviyorum ben. Ne kendini sevdiğinden fazla, ne hastalıklı sevgilerden az...

Seninle paylaşımları, yaşananları yazmak günler geceler alır. Cehennemde bana kalan son üç şeyden birisin, bu yeter sanırım anlamana. Ne yapsam vazgeçemedim senden. Garip bir bağlılık bu. Nefret ettim, çok da sevdim seni.

İki sene geriden takip etsen de beni, yeni yaşın başındasın bu gece.

Benimlesin ve hep benimle kalacaksın :)

1 yorum:

  1. Sağol,

    demiycem tabi.

    ***

    nefret etmekle o kadar haklıyım ki senden.

    kimse için bu kadar negatif duygu beslemedim ben, ki bu kadar çelişkili optimizm sahibi de olmadım. kin sahibi değilim, en iyi sen bilirsin. ama seni sevdiğimi düşündüğün gibi, bunu da baştan düşün.

    sıkıldım, daraldım. bu sefer gerçekten.

    elimden gelen neyse yaptım geri dönebilmek için. kedi aldım bi tane, ailemden olabildiğince uzaklaştım. sadeleştim falan.

    hani sikilecek göte engel olunmaz ya, kediyi salla, annem hastalandı- kaçamadım -.

    sen de gidemedin, gidemez olduğunu bile bile. ki kovduğumdan bile habersizdin, eminim.

    bilemedim, sıkıldığım anları sonlandıracak kadar gücüm yetmedi uykusuzluktan. gittiklerinden güçsüz kaldığım kişilerden daha çok güçsüzlük için güç diledim. çok zor geldi zat-ı alilerine, sallamadılar bile. sustum, yaparım onu da bilirsin. konuşmam ben.

    sadeleştirdim, hep bi payda kaldı kahretsin. kadınlara zaafım var evet. iki tanesine. iki küçük kraliçeye. biri tevazudan kabul etmez ama, biri yakıştıramadığından. "çilli kraliçe mi olurmuş?!"

    sussam, konuşturur ikisi de inadına. biri konuşamıyor artık ama. güçsüz. belki benden de. ama ölüm günah, ölüm yasak, ölüm terkediş, ölüm çocuklarıma haksızlık.

    bir bilse çocuğu nasıl muhtaç bir nebze terketme nefsine, bu yasağı delip onu da rahatlatmaya...

    sussam, ağzıma sıçar biri. trip atar, küser. gizli gizli sever, kendinden saklar. hep saklar, ondan bundan sevdiğini susar. ama ağzıma sıçar. susarak.

    hayat sor, saf değil bu saaten sonra. sıçıp savmalarıma "neyse sağlık olsun" diye yanıt vermiyr artık. istediğimde vermezse, bi dahaki sefere olmuyor. bi dahaki sefer de olmazsa şaşacak durum yok en acısı.

    geride bırakılanlar sorgulandığı vakit susulsa da ağıza sıçacaklar düşünülmüyo işte. susuluyor.

    kimse de kızmıyor artık. sırt dönüyor sadece, bir sürü.

    ve kötüsü, bıçakları da var...

    ve nefret ediyorum senden. gidemiyorum. gücüm yetmiyor.

    kurtulamıyorum...

    dedim ya bugün, sırf bunu bilsen dahi, nefret edersin sen de... etme sakın, sevin biraz. "şükret" "sabret"

    ben öyle yapamadığımdan, senden nefret ediyorum.

    çünkü gidemiyorum, senden, annemden.

    herkesten gittim gafil, herkes lag'da. yediler.

    gidemiyorum, sen kaldın diye.

    ***

    Sağol şimdi.

    YanıtlaSil

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı