9.8.08

Keşke

Yazmak.. Yazıyorum harflerin kelimelere, kelimelerin cümlelere nasıl dönüşeceğini bilmeden, kendim bile anlayamadığım hislerimi kağıtara anlatıyorum yine. Yoksun.. Bir daha da hiç olmayacaksın ama sanki burdasın hep nefesim kadar yakınımda, nefesim gibi hissediyorum sıcaklığını. Artık sorgulamıyorum bu aramızdakinin, yaşananların ne olduğunu. Sevgi değil eminim. Aşk? komik.. Nefret? Yalan değil onu da denedim çoğu zaman ama beceremedim senden nefret etmeyi bile. Tutku? Belki.. Garip bi bağlılık bu. Acıtsa da, iğrendirse de kopmamaya and içmiş iki ruh belki de. Yasak.. Evet en doğrusu bu. Küçük çocukların "cıss" dendikçe dokunmak isteğiyle yanıp tutuştukları o sıcak soba gibi yasak.. Her defasında sonunda yanacağımı bile bile çiğnediğim bi yasak.. Çiğnedikçe hırslarıma, egolarıma, kendi gücüme bile beni yenik düşüren , aşağılayan, inciten ama bi o kadar da haz veren bi yasaksın. Nefret bile edemiyorum senden. Garip bi bağlılık bu. Bambaşka şehirlerde bir daha görüşemeyeceklerini bilip de hasretle tutuşan ama egolarına aptal ahlak, toplum kurallarına yenik düşen iki aptalın bağlılığı. Kanırttıkça canımı daha çok yakan canımı yaktıkça haz veren içinden çıkılmaz iğrenç bi bağımlılık. Aptal olup bir gün bitecek yalanına inanmak istiyorum ama biliyorum bitmeyecek. Hayatta olduğum sürece bu yara bana haz vermeye devam edecek. Eğer böyle olmasaydı sen, sen ben de ben olmazdım değil mi, ruhlarımız o ilk karşılaştıklarında bize bu rolü yazmazdı?? Hiç tanışmamış olurduk belki de.. Keşke...

2 yorum:

  1. gizli bir keşke daha.
    ellerine sağlık

    ***

    "keşke" kimse bunu kusmak zorunda olmasa.

    YanıtlaSil
  2. Lanet olasi bir haz bu. Katiliyorum, keske kimse bunu kusmak zorunda olmasa.
    Keske...

    YanıtlaSil

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı