22.8.08

Shame

"kusursuz işte. tepeden tırnağa zerre pürüz taşımayan kimselerden alınan yazılı ve sözlü onayların referansıyla mükemmeliyet nişanına sahip. ufkumuzu açtı teşekkürler."
***
"i'll never live this shame"
***
hararet hakim tam o sırada. sıcak, nem vücuttan kopamıyor, ısrarcı; yapış yapış kendisi.

rüzgar kimselerce hissedilemeyecek kadar cılız.
***
madalyon hep iki yüzlü olmak zorundadır, bak bak. "oysa ki madalyonun öbür yüzündeki bık bık" insan kaderciliğinin, ukala kimselere fark attığını göstermek icat edilmiş bişi tamamen.

- iyi çocuktu lan, neden küstünüz ki?
+ hayır değildi bence.
- nası ya, hep iyi derdin ya. caydın mı?
+ bir bütün olarak değildi. allah büyük tabi, gösterdi hemen.
x saçmalamayın lan, tutarsızlaşmayın işte.
- iyiydi işte.
+ hayır "ukala". aslında öyle görünüyordu, oysaki madalyonun diğer yüzü öyle mi?
- ??
x ??
+ yemişsiniz işte, aslında bunu kullanarak arka tarafını sağlama aldı. yemişsiniz. hani "benim osuruğum kokmaz, çünkü mis gibi parfum kullanırım ben" diyen kokoş kızlar gibi.

düpedüz paranoya, bir o kadar pis kokulu.

neyse işte bundan bahsediyorum biraz da. yazı ya da tura ikilemi var işte ya. ondan. ilk öğrenilen "quote" lardan: "insanlar aya benzer, hep göstermedikleri bi tarafları vardır."

madalyoncu, "kötü o kötü" demesini, "dark side of the moon"'ın karanlıkta kaldığı için kötü, tü, kaka olduğunu varsaymaktan öte görürüp, nasıl inanır; allah seni inandırsın. insan sarrafı, madalyoncudur. tümevarım ilmini, ayak parmağından etkilenip bütün vücudunu yapabileceği modele benzetir. oysa ki herkesin ayağı yok insanlar, kazın ayağı öyle değil.

kötümser cadılar... realizm fetişisti hayat fareleri... -pekdeakıllıolduğusöylenemez-ler...

onu bunu bırak da, ne kadar "kestirip at" fikir adamıyım değil mi? ama madalyonun öbür tarafı...
***
o kadar sıcak ki, ne bu kadar midem bunaldı evvelinde, ne de sıcaktan bu kadar kilo verdim. 52 kilogram/2 yaparak madalyon kütlemi hesaplayınız. (pi=3 alınacak)
***
oysa ki, "i will never leave this shame"...
***
"so good to see you.
i've missed you so much.
so glad it's over.
i've missed you so much.
came out to watch you play.
why are you running away?"
***
burasını hep beraber


prying open my third eye!
prying open my third eye!
prying open my third eye!
prying open my third eye!

3 yorum:

  1. anladım ama anlamadım.

    öncelikle hep beraber


    prying open my third eye!

    sonra

    insanların madalyonun öbür tarafına saklanması ve herkesin öyle bir yüzü olması.
    madalyonun öbür tarafı siyah
    madalyonun öbür tarafı -işe gelince- beyaz

    kızmakta haklısın abi
    aynen devam
    3 diyince sayfayı kapatalım

    1
    2
    2.25
    2.50
    2.75
    ...

    YanıtlaSil
  2. bu utanç yaşanılası mı, terkedilesi mi?

    buna bi karar verseler işte, içlerinden geldiği gibi, işlerine geldiği gibi değil

    YanıtlaSil
  3. onların en büyük kaçış yolları bu.

    iğrençlik insanların "işlerine" geliyor "içlerinde" var.

    YanıtlaSil

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı