28.8.08

Zamanın İçinden Geçen Bozuk Düşlerimi Kendim Karşılığında Gerçeklerle Değiş Tokuş Ettim I

Söylenecek çok sözün var, değil mi? Hiçbiri de çıkmaz ağzından çıkamaz. Duyuyorsun fonda: Aslında bir konu var..
Aslında bir değil, binlerce konu var; konuşulmuyor ama hiçbiri, konuşulamıyor.

Konuşulursa ipler kopacak çünkü...
Konuşulursa hiçbir şey tamir edilemeyecek bundan sonra...

Hoş, şu anda da bantlanmış kalplerle bakıyorsunuz birbirinize ya...

Zaman ilaçtı ya her şey, hani nerde?

Zaman kendi yarasını iyileştirmiş mi ki sana ilaç olacak? Kelin merhemi olsa kendi başına sürermiş.
Zaman geçmiş ve gelecek gocuntusunu ne zaman aşmış ki bize acıları unutturacak?

Hayalkırıklığına uğratmak istemezdim seni ama zamanla ilgili kafandaki her şey yanılgıdan ibaret. At kafandan hepsini!

Gelecek farklı değil ki bugünden.
Bütün o umutların dolapta çürümeye yüz tutmakta.
Bugün, geçmişten farklı oldu mu ki?
Geçmiş unutulup gitti mi?
Hani zaman geçerdi üstünden, unutulurdu her şey, silinirdi.
Bak şimdi!
Görmüyor musun, ayağına sarılmış fazlalığı?
Bir pranga gibi takip etmekte geçmiş seni. Ve bugününü hapsetmekte...
Halkaların gittikçe arttığını fark etmeyecek kadar da sa.lak olamazsın herhalde...


"Bugün"e bir baksana. İsmi bile bir yanılgıdan ibaret.
Midende her sancıyla uyanışın bugün. Hiç bitmez mi bu günler?
Anla artık, bugün geçmişi de sana bağlayan şey. Geçmişin seni bırakmamasını sağlayan...
Geçmiş diye bir şey yok ki hem. Bugün hiç bitmiyorsa, nerede geçmiş? Gece olması mı, bugünü dün yapan? Bak yine Güneş orada. Yine gece gelecek biliyorsun. Bugün hiç bitmeyecek.
Nerede geçmiş?
Saklanmış olabilir mi bugünün arasına?
Gelecek de şurada işte, gör bunu!

Kendine gel!
Hepsini bugün yaşarken, nasıl farklı olur hepsi birbirinden?
Büyüyorsun önce sadece, yaşlanıyorsun sonra da. Tek fark artan halkalar, gözünün çevresine ve prangana dolanan...

Konuşacakların vardı, değil mi?
Pardon kusacakların...

Ne değişecek?
Dünün o senin, bugünün ve yarının.
Gerek var mı daha fazla kırık kalbe?

Parçala kendini!

Ne değişecek?

Ağla!
Bak bakalım değişmiş mi geçmişin.
Akar gider mi sanıyorsun göz yaşlarınla?
Dene bakalım, geçmişi sökebilecek kadar ağlayabiliyor musun.
Geleceği yok edebilecek kadar?

Ağrıyor değil mi artık gözlerin?
Bak, bugününü de zehir ettin.

Uyan artık!
Çürütme o saçma umutları dolapta.
Kokuşmaya başladı bile hayat!

2 yorum:

  1. bir şeyler değişmiş belli ki
    yazma stilin mi değişti yoksa bize bu yanını yeni mi gösteriyorsun?
    neyse bu en gerçekçi kusuşun olsa gerek.
    ellerine sağlık

    "...zamanla ilgili kafandaki her şey yanılgıdan ibaret" demişken aklıma bir şey geldi;

    "....feeling eternal all this pain is an illusion."

    afiyet olsun.

    YanıtlaSil
  2. bir şeyler değişmedi sanırım.
    sorun zaten değişim...
    şimdiye kadar hep dışarıya seslendim, biraz da içe seslenmeliydim. hayal dünyasından sıyrılmam gerekiyordu, şizofrence davrandım.
    belirli bir stil yok zaten, nasıl gelirse öyle kusuyorum.
    teşekkür ederim...

    YanıtlaSil

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı