28.8.08

Zamanın İçinden Geçen Bozuk Düşlerimi Kendim Karşılığında Gerçeklerle Değiş Tokuş Ettim II

Başına bela olacak zaman!
Bunu biliyorsun, değil mi?

Ne kadar uğraşsan da geçmeyecek, düzeltmeyecek hiçbir şeyi.
Ya da iyimser ol biraz.
Öleceksin zaman içinde. Kurtulacaksın her şeyden.
Ama orada da gösterecek cilvesini zaman. Ne zaman öleceksin bilmeyeceksin. Tahmin edersin en fazla. Dikkatliysen, kaza geçirmezsin; belalı biri de yoksa başına silah dayayacak, pek yakında olmayacaktır bu. Sigaran, içkin varsa, kansere yakalanman bir 15-20 yıl alır en az. Yediklerine dikkat etmiyorsan, indirelim bunu biraz, kalp krizi riskiyle. Dersen ki bende bunların zerresi yok, o zaman uzun zamanın. Beklersin çok ölmeyi..

Cesaretin var mı ki buna?
Orada sevdiğin, orada hayat, orada insanlar...
Zaman ne kadar kovalasa da seni, bırakıp gidemezsin.


Dedik ya hani; gelecek, geçmişten farklı olmayacak. Yalandı o aslında, farklı olacak.
Öleceksin.
Ama ondan önce acı çekeceksin. Yakacak canını zaman.


Önce insanlar ölecek ve göreceksin. Varlıklarının farkı yokluk olacak.
Korkmaya başlayacaksın.
Başka insanlar var olacak.
Alışamayacak, nefret edeceksin.
Değişmeyecek ama hiçbir şey.

Bilim adamlarının yıllardır 3. boyuta kazandırmaya çalıştıkları 4. boyutu, "zaman"ı, sevmeyeceksin.
Çünkü sen zaten alıştın 2 boyuta, tek gözünü kapatarak dünyaya bakmaya.
İkisini de kapatmaya niyetliydin ya aslında, korktun boyut tokadı yemekten.
Korkmalısın zaten.
Zaman, şamarı hazırlamış kapında beklemekte.

Belki bir gün diyorsun...
Belki bir gün alt edersin zamanı. Ama güçsüzsün şimdi.

Gördün mü, bunun için bile zaman gerekiyor.
Öleceksin ki, yok olsun senin için zaman; ama ona da zaman vardı, değil mi?

Birikti, değil mi, yine söyleyeceklerin.
Kusacaklarındı özür diliyorum.
Kus hadi!
Boğazın yanacak ve zaman yine canını yakacak.

Susturmayacak mısın daha içindeki çığlıkları buna rağmen?
Açamazken bile ağzını, nedir bu acıtma çaban?

Zamanın canını yakabilir misin?
Verebilir misin, sana verdiği acıdan fazlasını?


Sus işte bu yüzden!
Canını daha fazla yakmadan zaman, dost ol onunla. Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek gerek.
prüden sonrası da zaten ölmek demek...

Ya da bağır!
Yırt içini. Ciğerlerin acıyana kadar küfret zamana.

Duyuyor seni merak etme.
Deşecek ama yaralarını.
Ciğerlerini deşecek.
Beynini deşecek.
Kalbini...
Ruhunu...

Güçlenebilecek misin onla savaşacak kadar?
Düşe kalka alışacağım hayata ve zamana diyorsun. Düş bakalım, kalkabiliyor musun.
Düşenin dostu olmaz; zaman mı tutacak elinden, kaldıracak?
Tamam, iyileşir zamanla dizlerindeki yaralar.
Kalbindekilere yardımcı olur mu sanıyorsun peki?

Ruhun kan kaybından ölürken, bağır zamana avazın çıktığı kadar!
Duyacak...
Ve öldürecek seni...

3 yorum:

  1. eda ne diyim ki.

    dürüst olmak gerekirse su ana dek okuduğum en açık, en realist, en yaralayıcı buna rağmen en dürüst yazın.

    dimağım kurudu. beter ol o yüzden.

    eline sağlık. <3

    YanıtlaSil
  2. "Zamanın İçinden Geçen Bozuk Düşlerimi Kendim Karşılığında Gerçeklerle Değiş Tokuş Ettim I" yazında da belirttiğim gibi diğer yazılarından farklı bir yazı.ellerine sağlık.
    zamana iyi takmışsın.
    nefretin onu durdurabilir mi acaba?
    pardon
    bu da zaman alır değil mi?

    YanıtlaSil
  3. dimağın kurumuş zaten belli, bilememişin ne dicen :p
    pöff.. pöff.. yaralandım evet.
    zaman beni durduracak... bakalım

    YanıtlaSil

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı