6.9.08

Keşke II

Susmak.. Susuyorum, iç sesim çığlığa dönüşüp ruhumu ele geçirse de tepkimi dile getirmiyorum. Elimden gelen tek eylem bu.. Susmak ve kimsenin duyamayacağı, bilemeyeceği, bilse bile anlayamayacağı iç çığlığımı yine yazılara dökmek. 
Yine yoksun.. Yok olmanı hiç bu kadar içten dilememiştim belki de. Nefretimde bile yoksun artık orda bile yer yok sana. Acıma duygusu.. Artık doğru kelime bu. Acıyorum sana.. Aslında benden daha yalnız olduğun için, ayrı bi dünyada acıların, yaraların, günahların, hırsların, tatmin olmayı bekleyen doyumsuz egolarınla karşına her çıkanla mutluluk oyunları oynadığın ve en önemlisi bu oyunlarla sadece kendini avuttuğunun farkına bile varamadığın için acıyorum...Kirlenen çamaşırlarını basit iftiraları, yalanları kullanarak, onlara inanarak temizleyen biri olduğun için, suçlarını örtmek için bilinçaltındaki ezilmiş, yıpratılmış aslında sevgiye aç ama korkak adamı kullandığın için, canının acısını dindirebilmek,  can yakabilmek için böyle iğrençleşebilen biri olduğun için acıyorum.. Bu lanet bağlılığın bittiğine şükrediyorum. Suçlamıyorum seni çünkü suçlu suçsuz yok artık benim hayatımda. Kim haklı, kim haksız bunun cevabı da çoktan karıştı nasılsa. Sen benden iyi biliyorsun o bana yapıştırdığın etiketlerin üzerimde iğreti durduğunu, benden iyi görüyorsun. Varsın şimdi kandır kendini, açtığın yaralar yüzünden varsın ben dönemeyeyim geldiğim ve o çok özlediğim yere.. Elbet bi gün anlarlar.. Keşke...


                                                                                                                                                  ......SON.......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı