18.10.08

Kendi kendinizi pokeleyin ve Hızla uzaklaşın.

Kendinizi bir dürtüp kaçın da uyansın artık!
Hiç kendinize tokat attınız mı? Aynanın karşısına geçip sen bir aptalsın dediniz mi?
Evet, hiç beklemediğiniz birinden, kendinizden tokat yemiş olabilirsiniz.
Kim beklerdi ki sizden, kendinize bunu yapmanızı? Ama inanın bazen bu gerekli. Daldığınız derin uykudan uyanmak için kendinize okkalı bir tokat çakmanız gerekebilir.
Kulağınızdaki uğultuyu kesmek için "ben bir malım" diye yüksek sesle haykırmanız gerekebilir.
"Keşke bunu yapacak cesaretim olsaydı" demeyin. Bir kere "keşke" demeyin.
Hayatınız istediğiniz gibi gitmiyorsa, hep Murphy kazanıyorsa... Bırakın, Murhpy'nin kazansın.
En azından kötü geçen günün ardından "böyle olacağını biliyordum fakat elimden bu yaptıklarından fazlası gelmezdi" diyebilirsiniz...
Çünkü o keşke yapmış olsaydım dediğiniz eylemi gerektiği anda yapmamış olmanızın iyi bir sebebiniz vardır. Bir başka "çünkü" vardır. Yani o an öyle gerekmiştir, ya da elinizden gelen o kadardır.
Aslında olay tam da budur. Yani ellerinizin bir "ilizyonist eli" olmadığını farketmek!
Bir elinizle götünüzü kaşırken diğer elinizle yemek yiyebilecek kadar tezat şeyler yapabilirken başkasının elinde olan 52 kağıt arasından as'ı gözü kapalı çekmeniz için iki eliniz bile yetmeyebilir.
Biliyorum ki daha önce çok ulu-bilge-süper dahiyane kişilerden birisi kesinlikle şuna benzer birşey demiştir; "yenilgi olabileceğini düşünmek, yenilgiyi baştan kabul etmek demektir". Fakat hayat bu! Birileri kazanırken diğerleri kaybeder. Kazanç olduğu kadar kayıp da var!
Emin olun sürekli kazanan olduğunuzda da tatmin olmayacaksınız. Sonsuza dek daha fazlasını isteyeceksiniz. Bugün yenilgiler yorarken o gün hep kazanan olduğunuzda sıkılmayacak mısınız?
Neyse mesele kazanç meselesi değil, mesele kendinizden ve hayattan fazla şeyler beklemeniz. Yapmayın bunu!
Trafikte akyamayan şeritte olabilirsiniz; Lanet olsun! Keşke sol şeride kaymış olsaydım.
Dııt! Yanlış cevap...
Bunun diğer anlamı; sevdiğiniz albümü biraz daha fazla dinleyebilecek olmanızdır. En son ne zaman aracınızda seyir halindeyken albümdeki 14. parçayı "keyifle" dinleyebildiniz? Nasılsa trafik herkesin sorunu. Yani hala geçerli bir bahane.
Biliyorum her zaman hayat bu kadar kolay değil ama böyle alternatifleri deneyin ki hayatın diğer kalanındaki sınavlarına daha az stresle girin. Mesela hayallerle gerçekleri ayırın.
Hayaller geleceğe, keşkeler geçmişe yöneliktir.
Hayal kurarken "keşke piyango bana çıksa" değil, "piyango bana çıksa" diye kurulmalı mesela. Aslında bu bile gereksiz ama her neyse.
Ne diyordum keşke demeyin çünkü o bet kelimeyi daha önce "keşke parayı dolara yatırmasaydım ya da parayı arka cebime koyup çarptırmasaydım" demek için kullandınız.
O kelime lanetli bir kelime artık, hayallerinize bulaştırmayın.
Bir de olası hayaller kurun lütfen! Sonra "Ah benim hayallerim neden gerçekleşmiyor" diye dövünmeyin.
Bill Gates kimseyi evlatlık edinmeyi düşünmüyor,
Angelina Jolie de her onu hayal edene verecek kadar genç değil.
Eski sevgiliniz dönse bile eski günlere dönemezsiniz. Sizi terkettiğini ya da aldattığını unutabilir misiniz hiç yaşanmamış gibi? Terkeden sizseniz emin olun o da terkedişinizi hiç unutmayacak!

Gerçekçi olun. İmkansızı istemeyin! Sprite sadece bir reklam, farkedin!

Halanızın bıyığının olması, dayınız olması için yeterli bir sebep değil!
6 kez hala olmuş biri olarak söylüyorum, bırakın bıyığım, sakalım olsa hatta diğer aparatları edinsem bile benden dayı olmaz.
Diğer halalar ve hala adayları içinde bu geçerli!

Doğanın belli kuralları var. Olasılıkları ve olasılıksızlıkları...
Empati yapın. (Adam Faver kadar derinlemesine düşünmeyin tabi bunları.) Hayatın yerine koyun kendinizi. herkes mükemmeli istiyor. Herkesee aynı anda mükemmellik verebilir miydiniz?
Nasıl ki birinin özgürlüğünün başladığı yerde diğerinin özgürlüğü bitiyorsa birinin mükemmeliyeti diğerinin rezaleti..
Rezil olan siz olabilirsiniz. Fakat asıl maharet rezaletle başa çıkıp ört-bas edebilmek, "her neyse" diyip yola devam edebilmek.
Gerektiğinde, düştüğünüz yerde bırakıp kendinizi öylece, dinlenmek... Yerin çekim kuvvetine kulağınızı dayamak...

Kimse mükemmel olmak zorunda değil, başta siz!
Kendinize bir şans verin.
Mükemmel değil de kendisi olsun! Kendiniz olun. Yapamadı mı? Bir tokat atın, o uyana kadar siz kaçın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı