13.10.08

monsterousity

bu her kaybedene gelsin...
bu her gözünü yanlış açmışlara gelsin...
bu her muhabbetinde sakladıklarını hatırlamaya çalışanlara gelsin...

peçetelerinizi hazırlayın, terinizi havayla kurutun. elinize kalemlerinizi alın ve benimle yazmaya başlayın:

"hiçbirimizi soluyan kimse yok."

teşekkürler, teşekkürler.

***

merhabalar sevgi çitlembiği, çık dışarı lütfen.

merhaba arkadaşlar.

sitemizin adını dil bilenler ilk okuduklarında anlamışlardır.
ingilizce bilmeyen meraklılar mtu moonstar adlı müthiş icada bakarak öğrenip, "bu ne lan?" demişler.
inglizce bilmeyip merak edenler, mtu'su bulunmayanlar, ya bana sormuşlardır ya siktir edip banane lan demişlerdir.

bu kadar dingil bi giriş yapılamazdı farkındayım.

efenim, blogumuzun adı "retribution in faith"...

açalım. retribution cezadır. hakedilen ceza, suçun telakkisi, kaçınılmaz son. çoğumuz bunu cehennem olarak görürken, bir kısmımız ise bunu tamamen hayat üzerine kurulu düşünceler olarak tanımlıyor, "hayat" kelimesinin cezadan ibaret olduğunu düşünerek beni benden alıyorlar, varolsunlar.

in, bulunma hali.

faith, inanç, güven, güçlü inanç, bana göre ihtirasın daha insancıl bir hale kamuflesi. bi obje/olgu/kavram/şahıs nanesine yüklenmiş ihtiras, hırs, amaç ya da araç -önemsiz, yalan.

inanıyoruz bikaç bişeye. allah, yehova, isa, teyzem, manitan, tayyip erdoğan'ın anbilivibıl retorik ebilitileri, okulda hoca, mjk vs.

kaçınız bu inandıklarınızla mutlusunuz?
kaçınız bu saydıklarımdan "sizin" olanları sorgulama kifayetindesiniz?
kaçınız hala buradasınız?

acı çekmeden, cezanızla yüzleşmeden, yüzünüzün ardını hiçe saymadan, ben diyebilerek, severek, isteyerek...

duyabiliyorsanız, 9'a basın...

***

arkadaşlar, bayadır yazmıyordum. yazasım yoktu. neden yazmalıyım? sorusu havada salsa yaparak benimle dalga geçiyordu falan.

yakınımdaki bikaç kelle nasıl olduğum sorusuna az çok kendilerince cevap verebileceklerdir.

bundan adım gibi eminim.

lakin, adımı ben bilmiyorum eheh.

neyse..

geçtiğimiz günlerde aynı güne birden fazla aptallık sığdırabildim. bazı şeyleri geri dönüşü olmayacak şekilde batırdım.

biri duyduğum güvenin adsızlığıydı. korktum.
öteki duyulan güvenin korkusuzluğunun küstahlığıydı.

aa şu an farkettim, ikisi de farksız!

neyse, ahah okuyun bunu ben bi bok yedim değil amacım.

cezamı cekiyorum, ama inancım bu. inancıma olan inancım pahasına beynimi yedim.

suçum inanmak, cezam ordan buraya hoop metafoza gel bu yazıyı yazdım.

***

"çünkü hiçbirimizin ciğeri insan leşini temizleyemez."

***

hepinizden nefret ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı