22.9.11

hayatımca.

hayat topyekün bir savaştan daha kontrollü ilerlemeli. bunu başarmalısın hayat. bi boka müdahil olamayıp, eğer hiçbir şeyin varoluşunu ve onun kadar da yokoluşunu kontrol edemeyecek kadar dışındaysam; bunu başarabilecek oyuncu sensin. adım adım, satır satır.

hayat bunu yapacak güce sahip değil. hayat sadece beklentilerin kadar dibe batabileceğin üç boyutlu bir dev sahnesi. tek mercek ve binlerce oyuncuyla, toplam beklentilerin suya karıştığı basit bir kaynaştırma fasilitesi. tanı, unut arenası. hayatın canı kıymetli, hayat delikanlı, sürünüp de gidemez hiçbir aydınlık delikten içeri. koşar.

o kadar komplike atfettirir ki kendini, aman yarappi bu ne kadar kurmaca bir düzen. nasıl bir tesadüfler silsilesi. allahım bu nasıl işler. bu ne lan.

hayat, beklentilerinin gözünü doyurabildiği kadar değerli.

hayat, beklediğin kadar umut verici. kaç kişiyse onla çarp, sana böl. o kadar heyecanlandırıyor insanı. hayat çok pahalı.

hayat gereğinden fazla yavaş. umdukça uzayan en kısa zaman aralıklarını kendi kayıp vakitlerine paylaştır. ne kadar, kayıpsan; o kadar uzun sürede batarsın.

hayat, aman tanrım, şu nefes alışveriş, şu silsile, şu kaos tumturak gidiş gelişler, sanırsın afet-i devran eğilmiş, poz veriyor.

oysa ki, o kadar rahat uyuşturulmuşuz, estetik beceriliyoruz.

iyi yaşa hayat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı