24.7.09

Biraz bir şey oluyor.

Çok iğrenç. Çok kötü. Bir hicran var hikayesinde, farkındayım.
Biraz kızgınım O'na. Gitti beni en şehvetli orospu topraklara gömerek. İstemeyerek girdim o toprağın ırzına. Güneş kamera gibiydi, zorla soktu beni o aptal toprağın rahmine. Ellerim kanıyordu, o zaman anladım toprağu kendi ellerimle kazdığımı. O'nun suçu diyor polat ve kendini sıyırmaya çalışıyor miladından. O'nun suçu diyorum ve kendimi sıyırmaya çalışıyorum ama Tanrım lütfen içtiği sigara ona zarar vermesin, ben üstlenirim. Allah belamı versin.

Biraz kızgınım kendime. Gittim. kendimi en kızgın değersizliklere bıraktığım için, o kadar kızgınlardı ki değersizlikleri yüzünden, bazen kendilerinin varolmalarına bile vahşetle bakıyorlardı.

Biraz kızgınım sigara paketime. Gitti. oda benzerleri gibi, 50 kuruş zam yedi cinsel organından. Sindirip bir çocuk doğurabilecek mi acaba? doğan sigara markası kaç kuruş olacak?

Kazanların kaynadığını görmek içime bir korku veriyor. Hikayelerdeki karakterleri düşünüyorum acaba gerçekten varolsalar nasıl düşünürlerdi diye. Yazarın beyninin emrettiği gibi hareket etmek kolay çünkü bu sayede sorumluluk sizde değil kitabın her bölümünü birine ithaf eden o adamda.. Kelimelerle oynamaksa eğer, evet çok oynadım ve yönlendirdim. Özgür irade sahibi olup yaptıklarımızdan sorumlu olduğumuz için hikaye karakterleri kadar mutlu olamayız. Kelimelerle oynayıp daha fazla karakter ve daha fazla acı vereceğimizi bile bile. Herneyse.. Kelimelerle oynamaksa eğer, evet oynadım ama dedim ya biraz kızgınım kendime. Gittim. Karakterlerimi yalnız bıraktım. O' na ulaşmaya çalıştım. Tanrı kızdı bana, hak vermiyorum ona. Kimseye vermediğim gibi..

**

(24.07.2009)
Karnım acıyor sercan, kimsenin umrunda değil. Şu sıralar neler hissettiğini daha iyi anlayabiliyorum. Evden dışarı adım attığım yok, cebimde sigara alacak para bile yok. Aklımda milyonlarca insan var hepsini tek düşüncemle katledebilirim kardeşim, 3*3 teki gibi. Burda içimdekileri teşir ediyorum. Ama aklımda hep geçen 1 sene var. O gitmiyor beynimden, gitti diyorum ama sadece bedeni gitti. Gitti diyorum ama sadece görüntüsü gitti. Görüntünün önemli olmadığını anlamayacak kadar küçüktü.
çok defa kustum abi çok kere bıraktım midemi. Kusmak abi hep söylediğimiz gibi, Kusmak insanın en özgür halidir, ama ben özgürlük hissedemiyorum uzun zamandır. Bu kadar güçsüzmüydüm ben? Bu soru aslında umrumda değil, asıl canımı yakan insanların "e sen güçsüzmüşsün be abi" demesi. Be insan bozmaları benim güçsüz olamya hakkım yok mu?


**

(22.05.2009)

Canım hala yanıyor. Umursamadığını biliyorum. Söylediklerimi düşünmeyeceğini biliyorum. Nasıl bağlarım bilmiyorum.
Ben 1 saat içinde dünyaları kustum dünyaya. Bugün benim miladımdır. Karanlıklar kalktı ortadan, ama nötr bütün bulutlarım, her saniyem.. Ben bugün dünyaları kustum "dünyama" toprak küstü, güneş artık isteksiz ama zorunlu ben bugün dünyaları kustum "cehennetime" Tanrı kızdı, şeytan küstü, melekler bana bir orospuymuşum gibi davrandı. Ben bugün dünyaları kustum davama. Hakim sustu, savcı ağladı dosyalara. Ben bugün dünyaları kustum mideme, midem doldu, Kalbim artık atmak istemiyor ve evet ben bugün dünyaları kustum dünyaya. Dünyanın amına koydum, ortalık kusmuk seli oldu..


**

(24.06.2009 bir ay önce bugün.)

Buralar boş şimdi, sessiz ve sakin. En sade hali belki. Kırık ve dökük.. Karnında bir şey var, insanlar hamile diyor buralar için. Yine ne doğuracak kim bilir. Buraya şerefini ve onurunu geri verin, çünkü bir fahişe gibi ağlıyor. Sanki istemediği bir şey yapıyorlar buraya.. Sessiz ve sakin. Bir gerçeğin saflığı gibi, çıplak. Buralarda bir sorun var. Sanki ağlamak isteyipte babasına mahcup olmamak için dişlerini sıkan küçük bir oğlan çocuğu gibi. Yollarında köpekler var insanlardan çok ve suratlarında dirhem dirhem artan bir adilik. Buralarda bir sorun var. Sessiz ve sakin bir sorun. Buralara şerefini ve onurunu geri vermeyecekseniz bile tanıtın. Buralarda bir sorun var, o sorun içinde barındırdığı insanlar.


**

Gariptir nedeni bilinmeyen hislerin insana verdiği korku. Şimdi içimde bunlardan herhangi bir çokluktan daha çok ne varsa o kadar var. Başımdan, mideme, kasıklarıma, parmaklarıma, ayaklarıma kadar inen bu hissiyat epileptik. Tanımlayamadığım gibi tanımlandıramayacağımıda biliyorum.

Kimseye hak vermiyorum, bazen çok sinirleniyorum bazen nötrleşiyorum. Ne yapıyor ruhum kendi kendine anlamıyorum. Bana sakın aptal nietzche'nin "kim üzebilir ki seni sen izin vermedikçe" gibi zırvalarla gelmeyin! ya da yolunuza devam edin. Dışardan kurduğunuz mantıklı cümleler bir gün içinizde paylayacak, o zaman bu satırlarlı tekrar okuyun..

"Bes kaliyonis"... İbranicede "kısas kanunu" demektir. Acaba bunlar için bir suçmu işledim? Belki öyle belki değil. Nasıl yürümesini istersem öyle yönlendirebilirim. Mağdem her şey benim elimde o zaman niye bunları engellemiyorum? ben mazoşist miyim? tabiki hayır. O zaman salak salak "her şey senin elindeeee, holeeeyy" demenin bir manası yok. Şansızlıkta dememek lazım. dendiği gibi, şans ulaşamadığımız şeylere verdiğimiz isimdir. Eyvallah.

İyi mi oluyor bir şeyler kötü mü artık bunuda idrak edemiyorum, aklımdaki her şey dğeişiyor yavaş yavaş. iyi ve kötü kavramı gerçekten göreceli mi? Ya şu anda yaşayacağım kötü şeyler ilerde daha çok kötü şeyler yaşamamı engelleyecekse ben şuanki şeylere nasıl kötü diyeceğim? Resmen bana (bilinen anlamda) iyilik yapıp ileride (bilinen anlamda) kötülük görmemi engelliyor. E ben bu şuanki şeye nasıl kötü diyeceğim? Ya şu anda yaşadığım iyi bir şey ileride yaşayacağım çok çok daha iyi, hatta etrafımdaki insanlara bile daha iyi hissettirecek bir şeyleri engelliyorsa? Ben şuanki şeye nasıl iyi derim? Resmen sonra gelecek olumluluğu engelliyor! Ne iyi ne kötü ? Kaos teorisi gibi, ya birbirlerini etkiliyorlarsa? Biri bana yardım etsin. Ama benim için "sana iyi dileklerimi gönderiyorum" demesin, kalbini kırarım.


Hatta saçmalayıp mantıklı cümleleriyle canımı daha çok yakmasınlar, lütfen. Kendilerine mantıklı gelen şeyler bana mantıklı gelmeyebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı