31.7.09

Değişimcilikçilikçilik

şimdi,

iş buldum ben.
ev değiştirdim.
garip oldu evet. dur baştan alıcam. nefes nefeseyim.

***

şu iki ay nasıl geçti, öncesindeki süreç ağzıma tane tane nasıl sıçtı, boğazıma nasıl durdu, nasıl stres yaptım ay ay.

kendin ektin kendin biçtin genel mottonuz tamam kesin, biliyoruz. susun geçti zaten.

gibi. (oldu u böyle?)

geçen geldim istanbul'dan. nefes alabildim biraz. hala huzurun bilfiil içinde olamasam da, böyle bir esinti vuruyor hafiften. nasıl ürpertiyor alışkın olmayan bünyeye, aman tanrım.

neyse, adacenter'a gittim, dedim ben iş arıyorum yüce avm. bana kapılarını aç, serve me, feed me, obey me you bitch.

ses verdi.

colin's adlı mağazada pazartesi günü başlıyorum işe. bi sayfa belge istediler, eğer hazırlayabilirsem pazartesi günü üniformamı giyip paramı kazanabileceğim.

erdem ve abdi'yle olan ev arkadaşlığı münasebetini sonlandırdık. ev'ler birbirini götürdü, artık sadece arkadaşız, pi=3. ikisine de "adam gibi" teşekkür edememek, ya da hissettirdiklerini açıklayamam koyuyor şu an. zamanla o da olur umarım.

yine ablamlardayım(hollley!). eve ekmek getiricem, prens oldum yine.

***

ay ay

nasıl bir heyecan bi bilseniz. bi bok düşünüp de cümleleştiremiyorum haliyle. yazın çok vaktim olucak geceleri, daha iyi olucak.

huzur istiyorum ulan.

***

yazıma rampage adlı grubun harika şarkısı "the hook" (da hukh) ile son vermek isterim. milady loves it so much.

sevgiyle kalın.

***

ay ay!

ben mutluyum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı