4.8.09

Nasıl Müslüman Oldum?

bana veryansın ettiler.

dediler ki, haksızlık ediyorsun serj.

ulan iki yazıdır konuya giremiyorum ya, hadi hayırlısı :/

***

istanbul'dan gelmeden önce yazdığım son yazı nasıl bir derin ruh hali içerisinde karanlıkta yazıldı işte. ara-tara, iş bulama, insanların tepkisinden kork. umrumda olmayan insanların tepkisi değil, değer verdilerimden bahsediyorum, belirtme ihtiyacı hissettim.

cehennemim, sakarya'ya nasıl bir canhıraş geldim, nasıl rahatladım anlatamam. evdeki ağır havadan biraz olsun uzaklaşmak, rahat rahat kendine vakit ayırabilmek bile yetti ilk planda. ablamların yanına geldim, iki ay geçti, evin prensi olmayı, ondan önce kızları nasıl özlemişim, anlatamam.

cehennemim bu kez kurtuluşum oldu işin garibi.

bulunabilecek en kısa zamanda iş buldum, perşembe günü başlıyorum hatta.

ha işte, okuyan insanlar veryansın ettiler kötümserliğim karşısında. aslında o kadar realistik bakıyordum da, mantık hatası yaptım sanırım.

insan göt olunca sevinir mi? onu geçtim, serj göt olunca sevinir mi?

seviniyormuş eheh, öyle dedi.

bir anda her şeyin aksi yönüne dönmesi, ilk defa bu kadar hızlı oldu sanırım, başım dönüyor. hazırlanan bir doğumgünü hediyesi mi, yoksa karmanın toptan fıttırması mı emin olamayacağım galiba.

***

bir haftadır tek bir albüme taktım.

indukti, ikinci albümü "idmen"'i yakınlarda paylaştı. ilk albümde, "iyi, dinlenebilir" notu verdiğim grup, ikinci albümde ayağımı yerden kesti.

ilk albüm "susar" yer yer tool tadı alsam da, mariusz duda yüzünden gruba önyargılı yaklaşmama sebep oldu. her şarkıdan aldığım riverside tadı, tadımı kaçırdı.

ben polonya'dan orijinal işler beklerim arkadaş.

gel görki edindim idmen'i, ilk dinleyişim oldukça yoğun geçti eheh. erdem'le son konuşmamızda yaklaşık 3 kez baştan sona dinledim. daha çok fon oldu ama, neyse. daha sonra adam gibi dinledim, ne neydir, bu şarkı ne bık bık.

albümde 8 adet şarkı var. sansara ile çıta o kadar yüksekte başlıyor ki albüm, nasıl heyecanlandığımı anlatamam dinlerken. tabiriyle kullanayım, hayvan gibi giriyor evet. kemanın rolü yadsınamaz. ama albüm genelinde benim algımın büyük kısmını davullar çekti. inanılmaz, çoğu kez gitarlardan önde, ve şarkıların davullar tarafından götürüldüğü progresif hayvanlıklar, dikkatimde en birincidirlerdir.

albüm içerisinde şarkıların örgüsü ve bütün içindeki yeri harika. vokal kullanılmış şarkılarda seçimler güzel, tusan homichi tuvota adlı şarkımızdaki elemana hasta oldum. kulaklarım beni yanıltmıyorsa "heart kills chicken!" diye adlandırdığım bölümde garip oluyorum, elim ayağım geriliyor. tool dışında beni geren grup azdır, bu da iyi bişey.

albümün 7. şarkısı nemesis voices, tabiri caizse mjk tarafından söylenmiş gibimtrak. vokalin ses rengi, gırtlak ve nağme oyunları tıpkı maynard. ama taklit demiyorum, sevdim çünkü.

ve son şarkı. ninth wave.

ilk şarkıdan itibaren yükselttiğimiz çıta bize giriyor evet. bugün yaklaşık 64 kere dinledim sanırım. sıkılma eşiğinin çok uzağındayım hem de, çünkü hala ilginç şarkı, hala oha diyorum dinlerken. albümün içerisindeki yeri kusursuz ama, inanın bu şarkıyı salt dinleseydim, albüme bakışım çok farklı olurdu.

özellikle mi düşündüler bilmiyorum ama, albümün son şarkısı ninth wave ile sansara'nın keman örgüsü birbirine baya benziyor. nw bitiyor, bittiği yerde aklnıza sansara geliyor ve ona geçiyorsunuz. albümü sürekli dinlemiş oluyorsunuz böylece, çünkü tek şarkı dinleyip bırakmanız pek de mümkün değil bir yerden sonra.

***

acayip mutluyum. arada canım sıkılıyor elde değil, yoruluyorum.

ama insan uzun süre sonra sırtında el görünce seviniyor.

azra, ipek, milady.

***

gazım da vardı iyi oldu, sıvazz sıvazz.

***

mutluluktan kıçımda kelebekler uçuyor ulan!

neyse gidiyim milady ile diablo oynayacağız, yapılacak questler, alınacak itemler, bozulacak mouse'lar var.

tyriel sizi korusun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı