11.4.11

yengem elke

blog'u engellemişler. amk. çok çirkin bu hareket.

yazıyorum, ama kim okuyor bilmiyorum bu sebeple.

***

aslında bu hayat var ya, bu üzerinde koşuşturduğumuz topraklar, biz koşanlar, koşma sebeplerimiz, onların varoluşlarının mantıksızlığı, hayat; her biri,çaresizliğimizin farkındalığıyla doğru orantılı olarak sux. ne kadar farkındaysak o kadar berbat, ne kadar berbatsa, o kadar gözümüzün içine girecek kadar berrak bi boktanlık içindeyiz.


içindeyim.

hiç kimsenin sikimde olmadığı bir dünya düşleyip, sonra kendimi o dünyanın tam ortasına oturttuğum sakat bir hayalin pençesindeyim. teoride çoğzel çoğiyi, ama uygulamada karın ağrısına boyun eğen bir makat, ve onun tahriş olunmuşluklarıyla(olunmuşluk ne amk) hırpalanmış bir şair edasıyla sürünüp gidiyorum.

kimse yazıp oynamasın.

ben olayların farkında bile değilken kimse kafasından element uydurup sebep sonuca dalmasın. bi anlayayım, bi analiz harikası koyayım ortaya, sonra ne bok yenirse yensin. böyle eğlenceli olmuyor çünkü. ben farketmeden, belki de dünyanın en komplike komplolarına maruz kalıyorum. zekama hakaret bu, zamanınıza yazık.

ey dünya vatandaşları.

lütfen insan olun.

1 yorum:

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı