5.3.12

Hikaye

- Bana bir hikaye anlatsana.

+ Niye?
Hayatın anlattığı yetmiyor mu?

- Hayır. Hayat hiçbir zaman istediğim hikayeyi anlatmıyor. Mutlu sonla bitmiyor hiç hikaye. Ya da hiç bitmiyor. Sonunu dinlemem için ölmem gerekiyor. Ya da üzüntüden ölmem...

+ Sana anlatacağım hikayeyi sevmen için ne gerekiyor bilmiyorum. Küçükken dinlediğin masallar gibi başlasam...
"Bir varmış, bir yokmuş..."
Hayır hayır. Böylesini gerçekçi bulmayacaksın biliyorum. Yeterince iyi değil. Eğer fi tarihinde geçerse hikaye, kendi hikayen yapamayacaksın onu. İçinde yaşadığın zaman çok gerçekçi. Birtakım sayılar var. Sayılar her şeyi daha gerçekçi yapar çünkü.
Geçmişten bir sayı olamaz ama. O zaman her şey için geç kalmış olacak Elise. Evet buymuş karakterin adı. Elise. Gelecekten sayıları da sevmezmiş Elise. O zaman umutla beklermiş hayatı boyunca. Sonra sadece hayalkırıklığı. Hem zaten Elise umut etmeyi ne kadar sürdürebilirmiş ki? Umudun sadece mutluluğa gölge olduğunu biliyormuş. O yüzden hikayesinde hiç umut etmemiş.

Mutlu bir çocukluk geçirmiş Elise. Ama bunun hiçbir önemi olmadığını da biliyormuş. Mühim olanın o içinde bulunduğıu an olduğunu biliyormuş. O an oracıkta ölecek olsa, başta herkes gibi ölmek istemeyecekmiş. İnkar edecek, isyan edecek ve nihayetinde kabullenmek zorunda kalacakmış. Ve o kabullenme aşamasına geldiğinde çocukluğunun hiçbir önemi olmayacağını biliyormuş. Çünkü hayatını dolu dolu yaşayıp yaşamadığına sadece o anı karar verecekmiş. Ölümüne üzülmek dışında eğer mutluyduysa o anında, o zaman hayatını iyi yaşanmış bir hayat olarak düşünecekmiş.
...

- Niye durdun?

+ Gerçekten Elise'in hikayesini dinlemek istiyor musun?

- Sanırım.

+ Her an ölebileceğinin bilincindeymiş Elise. O yüzdne kendisine mutlu bir hikaye arıyormuş. Hayatını hep o mutlu hikayeyi arayarak geçirmiş. Okuduğu her kitapta, izlediği her filmde, dinlediği her şarkıda, kendisini aramış başta. Sonra hiçbir yerde bulamayacağını fark edince kendisini, her kahramanı kendisinde aramaya başlamış. Sürekli bir hikayeye uydurma çabasındaymış kendisini. Mutlu sonla biten hikayeleri aramış hep. Çünkü hikayenin başında ne kadar mutlu ya da mutsuz olunduğu hiç önemli değilmiş. Mühim olan hikaye biterken, ölürken, mutlu olunup olunmadığı sorusuna olumlu yanıt verebilmekmiş.

Bu şekilde hikaye aramaya devam ederken fark etmiş bir gün yaşamayı unuttuğunu. Kendini hep bir hikayede görmeye o kadar alışmış ki, kendine ait elinde hiçbir şey olmadığını es geçmiş. Ölmüş sonra.

- Mutlu mu ölmüş?

+ Hayır.

- Mutlu son istemiştim senden.

+ Niye sürekli başka bir hikaye aradığını anlamıyorum Elise.
Ben sana mutlu sonlu bir hikaye anlatsam, sen o hikayedeki kız olacak mısın?
Ya da o okuduğun hikayelerdeki kahramanlar?
İzlediğin bütün o filmler?
O yoz pembe hayatlara sahip olduğuna kendini gerçekten inandırabilecek misin?
O hikayelerdeki dört dörtlük kadınlar gibi olabilecek misin?

Sen bütün o karakterlerden farklıyken, nasıl aynı hikayeye sahip olmayı beklersin?

- Sadece mutlu bir son istemiştim ben.
Mutlu ölmek istemiştim.
O kadar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı