19.7.13

gokyuzu turuncu bir mandalina gibiydi

soluk soluğa düşünürken, rüzgar kafasının ardına doğru çakıl taşlarını boca etmeye henüz başlamıştı.

BÖCEKLER, BÖCEKLER, BİNLERCE KANATLI, ANTENLİ, GÖZGÖZ GÖZLERİ, BÖCEKLER. KAFAMI ÇEVİRDİĞİMCE ÇOK, BELLİ BELİRSİZ AMA YEŞİLLER BİLİYORUM, IŞIĞI KIRIYOR BÖCEKLER. BİNLERCE TAYF, ASLA HİÇBİRİNİ PALETTE GÖSTEREMEYECEĞİM KADAR SİLİK, AKLIMDAN ÇIKMAYACAK KADAR SICAK. BÖCEKLER. ODAM BÖCEK DOLU, VE BEN KAPIMI BİLE GÖREMİYORUM.

titrerken her satır, kimseler gitmemişken daha, dipten gelen o neşeli homurtulara kulak verseymiş keşke. yankılanıyor çünkü. el istemese de kulağın kepçesine eliyle destek oluyor. akıl defterinden yırttığı kağıtla külah yapıyor, sarmal sarmal, dede duyargacımız hazır. hazır. gözleri kapalıyken parmak uçları yumuşacık, hissedilir bir şey bu. hisset. her bir kıvrımın sıcaklığı farklı, kiminin üzerinde beze beze tomurcuklar var. granüllü, pürüzlü. duvara doğru parmak uçlarını ittirebildiğince ittir, duvar kırılmıyor evet, parmakların bükülüyor. bu duvarların bir deliği olmalı. KAPI!

KAPILARIN YERLERİNİ GÖZLERİM KAPALIYKEN HATIRLIYORUM. ODAMIN HER SANTİMİNİ EZBERLEDİM. GÖZLERİMİ AÇIYORUM EL YORDAMIYLA. YIRTILIYOR GÖZ KAPAKLARIM. SADECE NEFES ALSIN İSTEMİŞTİM. BÖCEKLER, MİLYONLARCA PENÇELİ, KANCALI, İĞNELİ YEŞİL BÖCEK. ZEHİRLERİNİN İÇİNDE YÜZÜYORLAR. PENCEREDEKİ SİNEKLİK DELİK DEŞİK, DIŞARI ÇIKAMIYORUM.

asla umarsızca isteme. kendini tanı, kendini koru, kendini yücelt. hiçbir tanrı kendisine objektif bakamamıştır. hep haklıca namütavazi ol, kıvrıldıkça büyü, yukarı doğru, spiral. içine alabildiklerini gördükçe şaşıracaksın, şaşırma. hiçbir tanrı için sürpriz yoktur. duy ki, bil ki, senin sesinin yankısı, benim eğittiğim dikit cümlelerle kaftanını biçimleyecek. başın dik, göğsün dolu olsun. kendini kilitle.

içini boğamayacaksın, senin sayende nefes almıyor, sana bağlı değil, bağımlı hiç değil. topuğundan tuttuğun sakat kardeşin, ya da yere düşmüş battaniyen değil. kıskanabileceğin, sevebileceğin, nefret edebileceğin bir şey değil o. her hücreni paylaştığın da olsa, ne senin herhangi bir şeyin, ne de senin ardında.

nefes al.
kapını kilitle.
dışarıda bir bok yok. 

herkes aynı, herkes aynı bok. kimseler, onu çözmüş, eğitmiş, kabul etmiş, defetmiş ya da yoksayabilmiş değil. kimi kölesi, kimiyse orospuçocukluğunun iplerini seve seve vermiş eline.

AMA BÖCEKLER.

böceklerin amına koyayım.

YEŞİL.

sus.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı