3.7.13

tornado kapagi acikken iceri tuzlu su girmesi

bir insan. kocaman bir dünyası var. böyle içinde binlerce şey, binlerce. hani yok yok. hani aklına gelebilecek en deli kitabı düşün, kütüphanesinde o var. kedili, sonra efendime söyleyeyim, devyarasa ağaçları var bahçesinde, oyuncaklarla dolu, insanlar var. bir sürü kızlı erkekli. izlediği filmler var, okudukları, yazdıkları. görüp geçirdiği binlerce olay, doğmuş bu, yaşıyor yenilerini ekliyor. ucunu kırdığı kalemler var, yitirdikleri ve de. istediği bambaşka bir hayat da olabilir, mümkün.

tanıyorsun sen bu insanı.

"la o kızlı erkekli insanların biri de benim" diyorsun. "o ufak boylu. hah işte, burnu büyük, sol gözü kusurlu. kambur yürür, işte o benim"

farkediyorsun ki, çorap satan adam da seninle aynı sahnede arkada sabit durmuş.

sen bu insandan, el istemişsin bi de. ya da "ulan boş ver herşeyi, vardım lan işte ben orda. el mi sallayalım illa?"

sonra bi uyandım, yatak sırılsıklam insan olmuş. saat 2, fazla uzaklaşmış olamam, daha uyuyup, kendim için para kazanıcam. çünkü hiçbir kaçış, kendi kendini finanse etmez.

kaçarken bi yere de varılmıyor. evden işe, işten eve kaçışlar beni yordu. bi keresinde işten eve gelirken polis durdurdu, kimliğimi istedi. nereden dedi, işten dedim. nereye dedi, eve dedim. mobese'den izleyecez, yalan söylüyosan dedi. taam dedim.

gece uyuyucam. sonra uyanmıycam.

sikmişim herkesi. bunu ne zaman yaptım haberim yok.

ama gereken bu, attım hafızaya. gerekeni de yaparız.

hepinize lanet olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı