2.11.09

^3^

random'a güvenin.

rastlantıların kendini bulabildiği yerlere, daha doğrusu cümle içinde anlam kazandığı yerlere kader diyoruz. ya da kısmet.

şu an hayatınızda dönüp duran olayları, milyarlarca saniye evvelden verdiğiniz kararların belirlediği ilüzyonuna kendinizi kaptırın.

---

bestiality beckons the anger set free

---

bu resmin en sağı değişik mesela. hatta o kadar komik ki anlatamam. anlatmıycam o yüzden. solu daha da garip sağın ilginçliğinden. bak şimdi, biri sigara istiyor, öteki veriyor. sonra bunlar tanışıyorlar. 6 yıl oluyor. olmaya devam ediyor. çünkü ikisi de sigara içiyor. biri diğerinden önce başlamış. ama birbirinden habersiz iki kişi aynı anda başlamış bu zıkkıma. ki aynı yurtta kalıyorlar. sonra bissürü daha tesadüf.

diğeri ise sinir bozucu. ama belki daha ilginç, bilmiyorum. ama tesadüfe bak. o hem kovan, hem de kovulan. hoşgelmiş.


---

sonra bi gün şey oldu. guardinals. ben bi çocukla tanıştım. duyduğum grubu o da biliyor. bu grubu bana kenan söyledi. kenan'a da kız arkadaşı. sonra bi gün ben bu duyan çocuğa gittim. sonra biz arkadaş olduk. sonra bu arkadaş ablamla tanıştı. ablam bu arkadaşla mutlu oldu. sevgili oldular. sonra o arkadaşın ev arkadaşıyla tanıştım. bu çocuk da çok asosyaldi. ama iyi biriydi. sonra onunla arkadaş oldum. sonra biz, yani arkadaş i, arkadaş ii ve ben ev arkadaşı olduk. bir sürü ortak zevkimiz vardı. sürekli oyun oynayıp müzik dinlerdik. arkadaş ii wow oynuyordu. ben de oynadım. breieler'i yarattım. breieler'i adam ettim. sonra bi gün karışık şeyler oldu, ben oyunu bıraktım. arkadaş i ve arkadaş ii'yi üç aydır görmüyorum. ama milady'yi her gün görüyorum, rüya da bişey bence.



---

ben bigün bi oyun oynamak istedim. canım sıkılıyodu çünkü. sonra girdim nete baktım biraz. o sırada yine kenan'la arkadaşım. dedi ki, bi oyun var. onu oyna. dedim okidoki. oynadım. oynarken bi adamla tanıştım.

ben bi grup buldum ondan çok evvel. ağzıma sıçtı, beynimi yardı. ilk bulduğum anda dinlediğim hislerle yeniden dinleyebilmeyi hem isterdim hem asla derdim, öyle bişey. neyse.

o oyunda bi çocuk vardı. adı ahmet değildi. o çocuğun guild'inin adı ænema'ydı. o çok sevdiğim grubun en imba albümünün adı. oha dedim, ne hoş tesadüf. sonra çocukla tanıştım. çocukla arkadaş oldum.

o çocuk opeth seviyordu. bana al abi dinle dedi. ben de aldım, ve dinledim.

sonra benim ablamla tanıştırıp benim de sevdiğim, asosyal arkadaş ii'nin ev arkadaşı arkadaş i de sevdi bu grubu. sonra bu grup bi festivale katıldılar. orphaned land, dark tranquillity'yle beraber. biz de gittik. sonra bi akşam bunlar sahneye çıktılar. ağladım. tüylerimin hiç bu kadar sert olduklarını bilmezdim.

işte bu an, en çok heyecanlandığım  andır.



---

deprem senesi. okula sabahın köründe gidiyorum. hava karanlık. yıldızlar var. üç tanesi dikkatimi çekiyor çocuk olduğumdan dingilim.aynı hizadalar. orion, cliff, metallica. metallica benim ilk en sevdiğim gruptur. şimdi nefret ediyorum. ama ilk kez, ben grup için deli olabilirim evet dediğim odur. sonra üç yıldız oldu bu üç yıldız. alnitak, alnilam, mintaka. sonra benim beynim yavaşça gelişmeye başlayınca, bunlara dedim ki, alnitak, sen geçmişsin. alnilam, şimdiki zamanımsın. mintaka, sana da gelecek kalıyor bebeğim. çünkü üç tanesiniz. hepsi kabul ettiler. belki on beş milyar yıl önce ölmüşlerdi. ama hala şimdiki zamanıma manzaraydılar. kabul ettim. çünkü üç taneydiler.

sonra arkadaş i'n de üç takıntısına sahip olduğu ortaya çıktı. belki de beraber çıkarttık bilmiyorum. çok fazla eksperimental espiriler yapardık improvize improvize. arkadaş i benim hayatım boyunca espri frekansımızın en çok uyuştuğu kişi olmuştur. dürüme göre. şey mesela, abi hadi görüşürüz, ben kaçtım derse biri, cevabı üç'tü. üç'tün abi sen. eyvallah.

şimdi de, salakça malakça(her ikisinin de anlamlı olduğu m'li türemeler) ama üç var. dün, bugün, yarın. yarın en parlak. öyle işte. ondan üç.



---

Burdan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı