21.12.09

Kırmızı Başlık

Kırmızı olmak istiyorum!

Renklerin artık duyulabilecek kıvama geldiği derece algılar farkındalığını yitirdiğinde yukarıdaki cümlenin tam olarak neye tekabül ettiğini de duyumsayabilecek durumda değilim. Sanki sinir hücrelerim o muazzam düzen içinde yollarını şaşırmış, ama kendi hatalarını kabul etmeyerek, görüp algıladıklarımı beynime ses diye yutturmaya çalışıyorlar. Binlerce binlerce ses, binlerce renk; hepsi birbirinin içinde, hiçbirinin uyumu yok ve beynim onları ayıklamaya çalışırken yoruluyor, yoruluyor ve yoruluyor... Etrafta hiç ses yok, ama gözlerim bir kalabalığın konuşmasına ek olarak açık televizyonun yanında müzik dinlemeye çalışıyor sanki.

Sadelik dileniyorum. Sade kelimesinin oluşturduğu sadelikten daha fazlasını, a gibi mesela, e gibi. Sade; sapsade. Beynim tek bir düzlemde, tek bir renkte, tek bir seste olduğunda ancak huzura kavuşabileceğim, her yer beyaz olduğunda. Önceleri uyku bana bu beyazlığı getirir diye düşünme gafletindeydim ki o zaman aslında her yerin siyaha büründüğünü ve bir karadeliğin içine girer gibi boyutumu ve varlığımı kaybettiğimi, ama ışıktan daha hızlı olduğumdan insanların beni hâlâ görebildiklerini ve algılanacak şeylerin giderek daha hızlı ve hareketli olduğundan beynimin patlayacak düzeye geldiğini o zaman fark ettim.
Hayır uyku beyaz değil.
Nirvanayı hep beyaz hayal ettim.
Ama ben ölmeliyim.

Kırmızı olmak istiyorum ben!

Tek bir nota bu, ama o yedisinden biri değil. O olmak istiyorum, onu bulmak istiyorum. Ben kırmızı olduğumda her yer beyazlayacak, o an İsrafil sûra üflemişcesine bir melodi çınlayacak, ben eriyeceğim, bedenimin bütün sınırları ortadan kalkacak, o an uçabilecek, süzülebileceğim.

Şimdi sadece gördüğüm binlerce ses, duyduğum binlerce renk, dokunduğum binlerce koku ver kokladığım binlerce tat var etrafta. Ben bunların hepsinin ortasında ufacık bir mekana, bir bedene sıkışmış durumdayım. Beynim yanıyor bu yüzden cayır cayır, ama ateş kırmızı değil. Çünkü hepsi bir uyum yakaladığında ancak ben diyebileceğim:

Kırmızıyım!

ve bembeyaz bir huzurun içinde eriyip gideceğim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı

Buraya Kadar İnebilenlerin Kahvaltısı